16 Aralık 2013 Pazartesi


Uzakdoğu felsefe/öğreti/tekniklerine hayran olanlar vardır. Güçlü bir adanmışlık ve tam teslimiyet ile (bir de binlerce Dolar harcayarak) "eğitilmek" için sıraya girerler..

Bu "muhteşem uzakdoğu" şunu söyler: Güç içinde! Güç sensin! Bir şey mi istiyorsun? Sadece -istemek- yeter, kesin ve net bir şekilde iste ve bırak olsun..

Tabii ki her felsefe/öğreti/tekniğe saygım var. Ben de Uzakdoğulu uzmanlardan bazı konularda eğitim aldım. Yani kimse/hiçbir teknik ile ilgili olarak bir rahatsızlığım yok.

Benim bu konuyu konuşmak istediğim sensin, Müslüman kardeşim..
Bak şimdi, lütfen resimdeki Ayeti bir daha oku.. Sence sana bir -bilinçaltı- mesajı veriyor olabilir mi?

"Elini koynuna (kalbine) koy.. ve mucizeyi bekle"

Bir zamanlar Kur'an-ı Kerim şifre çözücüler vardı, lütfen benim de o yolda olduğumu düşünme (ki, haddime de değil). Sadece beyninde bir ampulün yanması için çalışıyorum. Sanırım benim beynimde bir kaç ampul birden yandı:

Bence, ihtiyacım olan MUCİZE koynumda..: Kalbim!
Yani inançlarım, hissettiklerim, isteklerim..
Elimi kalbimin üzerine koyuyorum ve O'nunla aramızdaki bağı hissediyorum: Seni seviyorum ve Senden, beni sevmeni istiyorum, diyorum..
Sonra isteklerimi sıralıyorum. Sanırım bazen şımarıyorum ama O'nun rahmetinden şüphem olmadığı için, çekinmiyorum..

Şimdi bir konuda anlaşalım: "Müslüman"ın en büyük ve tek rehberi, Kutsal Kitabıdır. Lütfen O'nu -görerek- oku.. Tüm kalbinle oku..

Ben yine çok uzun yazdım sanırım, en iyisi burada bırakmak.


Yine görüşelim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder